estetik cerrahi Bu sayfanın son güncellenme tarihi:
   
 

duyuru
Bookmark and Share


duyuru2

duyuru3

duyuru4

        SIK SORULAN SORULAR

Estetik cerrahi hakkında sormak istediğiniz herhangi bir soru varsa, tıklayınız.. Sorulara en geç 3 gün içinde cevap yazıyorum (iş yoğunluğuna bağlı). Sorunuzu gönderdiğiniz sırada nette isem (genellikle geceleri), anında da cevap yazabilirim.
Bu sayfadaki soru-cevaplar, yıllar içinde hastalarımın bana en çok sordukları sorular ve merak ettikleri konulardır. Aşağıdaki bilgiler doktor muayenesinin yerine geçmez, sadece genel bir bilgi vermek için derlenmiştir.
Geneli ilgilendiren soruların cevapları, bu sayfada, soruyu soran kişinin ismi verilmeden yayınlanır.
Soru gönderen kişilerin kimlikleri ve e-mail adresleri kesinlikle gizli tutulur, burada yayınlanmaz.

SON EKLENEN SORU-CEVAPLAR SAYFANIN SONUNDADIR !


ESTETİK AMELİYATLARDA İZ KALMAZ DENİYOR AMA BİR TANIDIĞIMDA GÖRDÜM, MEME KÜÇÜLTME AMELİYATI GEÇİRMİŞ VE GÖĞÜSLERİNDE İZLER KALMIŞ. BU DOĞALMIDIR?
» Tüm cerrahi girişimlerde az yada çok iz kalır. Bu doğanın kanunudur. Ciltte bir kesi yapılıp, burası daha sonra dikildiğinde mutlaka iz kalır. Estetik cerrahide önemli olan izin dikkat çekmeyecek saklı bir yerde kalması; mümkün olan en küçük kesiden ameliyatın yapılması ve tabii ki dikişin estetik kurallarına uygun olacak şekilde dikilmesidir. Meme küçültme yada karın germe gibi büyük ameliyatlarda ameliyatın doğası gereği büyük izler kalmaktadır. Fakat estetik cerrahi kurallarına uygun dikilen bu kesilerden kalacak izler, yara iyileşmesi tamamlandığında, farkedilemiyecek kadar az belli olurlar. Tabii izin belli olmamasının en önemli sebebi kesilerin gizli kalan yerlerden yapılmasıdır. Örneğin karın germe ameliyatında dikiş izi, çamaşırın içinde kalır; sezaryen izinin daha uzunu gibidir. Kepçe kulak düzeltilmesinde de dikişler kulak arkasından atıldığı için kalan iz kulak arkasındadır. Ameliyatta kulak zaten arkaya yatırıldığı için kalan iz -arkadan bakılsa dahi- pratik olarak görülmez. Yine diğer bir örnek olarak burun estetiğini verebiliriz. Burun estetiğinde kesi genellikle burun deliği içinde sınırlı kalır ve tüm ameliyat burun deliğinin içinden yapılır. Burun cildine dışarıdan görülebilecek bir kesi yapılmaz. Ameliyat sonunda burun deliği içine atılan dikişlerin izlerinin dışarıdan görülmesi mümkün değildir.

» Liposuction (yağ aldırma) gibi ufak deliklerden yapılan ameliyatlardan sonra kalan 1 santimlik izleri genellikle dikişler alınıp iyileşme tamamlandıktan sonra hastaların kendileri dahi göremezler.

» Plastik cerrahide izin az kalmasını sağlamanın bir başka yolu da, kesiyi zaten iz olan bir yerden yapmakdır. Örneğin gözkapağı torbaları alındıktan sonra atılan dikişler, yara iyileştikten sonra hiç belli olmaz. Bunun sebebi zaten göz kapağında enine çizgilenmenin olmasıdır.

» Tabii ameliyat izinin belirsiz olması için atılan dikişlerinde yerine göre uygun atılması gerekir. Gözaltı torbaları alındıktan sonra atılan dikiş ile karın germede atılan dikişler aynı değildir. İz ile ilgili olarak yara bakımı ve pansumanın yapılış şeklide önemlidir. Ayrıca izin az kalmasını sağlayacak ,yara iyileşip dikişler alındıktan sonra kullanılan, contractubex, scarfade jel ve silikon sheet gibi ürünler de mevcuttur. Olmayı planladığınız estetik ameliyat ile ilgili olarak uzman doktorunuza danıştığınızda bu konuda size daha geniş bilgi verecektir.

» Ameliyat izi söz konusu olunca, estetik ameliyatlarda ameliyat izlerinin çok çok küçük (1-2 cm.) kalmasını sağlayan endoskopik yöntemlerden de bahsetmemek olmaz. Bu ameliyatlar 1-2 cm.lik ufak kesilerden özel mikro-kameralar ve özel endoskopik cerrahi aletleri ile girilerek gerçekleştirilir. Endoskopik yüz germe, endoskopik kaş kaldırma, endoskopik boyun germe bu ameliyatlardan bazılarıdır. Daha ayrıntılı bilgi için buraya ve buraya tıklayınız.

BENLERİ ALDIRMAK ZARARLI MIDIR? TANIDIKLARIMIZ «ALDIRMAYIN KANSERE DÖNER» DİYOR. AYRICA BENLERİN ERKEĞİ, DİŞİSİ VARMIŞ. DİŞİ İSE ÜRERMİŞ. BU DOĞRU MU? BENLERİN KÖKÜ VAR MIDIR? ALININCA TEKRAR ÇIKAR MI?
estetik cerrahi » Benler bir kaç sebepten alınır. Ya görünüşü kişinin hoşuna gitmiyordur, ya kötü huylu bir lezyona dönüşmüştür yada kötü huylu bir lezyona dönüştüğü şüphesi vardır. Benin yakınında, ufak ufak başka benler çıkıyorsa, rengi değisiyorsa, üzerinde kanayan, kapanmayan bir yara çıkmişsa; ben, son zamanlarda büyümeye başlamışsa yada kaşıntılıysa bir uzmana danışmak gerekir.
» Kişi, benin alınmasını estetik amaçlı istiyorsa benin estetik kurallarına göre çıkarılması ve dikişin estetik prensiplerine uygun atılması gerekir. Bu konuda doktorunuza danışmalısınız.
» Benlerin erkeğinin olduğu, dişisinin olduğu, alındığı zaman üremesi gibi inançlar ise tamamen hurafedir. Benler ciltteki bazı tip hücrelerin bir bölgede toplanması ile oluşmuş cilt lezyonlarıdır. Pigment (renk maddesi) içerikleri genellikle fazla olduğundan koyu renklidirler. Benlerin erkeği, dişisi olmaz. Uygun şekilde çıkarılırsa tekrarlamaz, üremez yada çıkarıldığı halde kötü bir şeye dönüşmez. Tam aksine eğer benin kötü huylu (kanser) olduğu süphesi varsa vakit geçirmeden çıkarılması gerekir. Benlerin kökü yoktur, tamamen ciltte yerleşmiş lezyonlardır.
» Eğer bir benin kötü huylu bir lezyona dönüştüğü şüphesi varsa uygun şekilde çıkarılmalı ve incelenmek üzere patoloji laboratuarına gönderilmelidir. Bu durumda amacımız benin estetik çıkarılmasından çok, geride hiç lezyon kalmayacak şekilde, tam çıkarılmasıdır. Bu yüzden, benin kötü huylu bir lezyona dönüştüğü şüphesi varsa kalacak iz biraz daha uzun ve belirgin olabilir.

SİLİKON NEDİR? SİLİKON MEME PROTEZLERİNİ ZAMANLA DEĞİŞTİRMEK GEREKİR Mİ? SİLİKONUN VÜCUDA ZARARI VAR MIDIR? ALTERNATİFLERİ NELERDİR? SİLİKON PROTEZLERİN PATLAYABİLDİĞİNİ OKUYORUZ GAZETELERDE, BU DOĞRU MUDUR?
» Silikon (silicone), silicon (silicon)'dan elde edilen bir sentetik polimerdir. Silicon, 1824'de bulunmuştur ve kumda, opal ve quartz taşlarında bulunan silika (silica-silicon dioxide SiO2)'dan elde edilir. Oksijen ve karbon ile birlikte dünyada en çok bulunan maddelerdendir. Bugün tıbbın tüm dallarında geniş olarak kullanılan silikon, vücuda zararı olmayan, kullanıldığında vücutta yıllarca kalabilen bir maddedir. Katı silikon uzun yıllardır yüz implantları (elmacık kemiklerini yada çene kemiğini büyütmek için konan implantlar), eklem protezleri, memeestetik cerrahi protezleri, testis protezleri gibi bir çok şekilde kullanılmıştır.Hatta silikon bugün bir çok ilacın bileşiminde yeralmaktadır. Yapılan bir araştırmada otopsilerden alınan örneklerden, insan vücudunda eser miktarda da olsa serbest silikonun bulunduğu anlaşılmıştır. Silikonun katı şeklinde kullanımının zararı olmadığı kanıtlanmıştır ve katı silikonun tıbbi amaçlarla kullanımı FDA tarafından onaylanmıştır. Silikondan yapılmış meme protezlerinin meme kanseri riskini artırdığı iddia edilmiş fakat bu kanıtlanmamıştır. Bu, meme protezi taktıran hastalarda meme kanseri olmaz demek değildir. Meme protezi konan hastalarda da meme kanseri riski normal populasyondaki kadardır. Yalnız silikon takılan bayanlarda protez, meme dokusunu daha fazla öne çıkardığı için meme kanserinin teşhisi kolaylaşıyor olabilir; bu da meme protezi ile meme büyütme yaptıran bayanlarda daha sık meme kanseri oluyor izlenimine yolaçmış olabilir. FDA (Amerikan ilaç ve gıda yönetimi bürosu) tarafından hazırlanan, silikon meme implantları ile ilgili web sayfasından daha geniş bilgi edinebilirsiniz: tıklayınız. Ayrıca yeri gelmişken FDA nın 2006 yazında Amerika da silikon jel içeren meme protezlerine onay verdiğini de belirtmeliyim. Bu konudaki haberi okumak için haberler ve haber arşivi kısmına bakınız..
estetik cerrahi » Meme protezlerinin ömrü ne kadardır meselesine gelince, firmalar meme protezlerinin 10 yılda bir değiştirilmesi gerektiğini öneriyor; fakat bu süre sonunda dahi bir sorun yoksa meme protezinizi değiştirmek gereksizdir. Firmaların belirttiğine göre meme protezleri yıllar içinde milyonlarca kez nefes alıp verme ile bir tahrişe uğruyorlar (özellikle kas altı konan implantlar daha fazla tahrişe uğruyorlar) ve bu yüzden firmalar 10 sene sonunda protezlerin değiştirilmesini öneriyor. Serumlu protezlerin bu süre sonunda içerdikleri serumu dışarı sızdırabildiklerini (bu protezin patlaması anlamına gelmiyor!) söylüyorlar. Serumun bu şekilde dışarı sızması, protezin yıllar içinde çok ufak miktarda hacim kaybına uğraması demektir, patlaması anlamına gelmez; ayrıca serum sızsa bile bunun vücudunuza bir zararı yoktur, vücut tarafından bu serum fizyolojik kolayca emilip atılır. Magazin basınında meme protezleri ile ilgili her haber "falan falan kişinin protezleri patladı!" şeklinde sansasyonel bir tarzda verildiği için meme protezlerinin kolayca patladığı sanılıyor. Aslında bir silikon meme protezini patlatmak o kadar kolay değildir. Meme protezleri olan bir bayanın uçağa binemeyeceği, saunaya giremeyeceği yaygın bir inanıştır. Bu gibi inanışlar Discovery channel televizyonunda "Myth busters" programında denenmiştir. Bu programda iki adet silikon protez bir basınç odasına konmuş çok yüksek ve çok düşük basınçlara maruz bırakılmıştır. estetik cerrahiProtezlerin hacminde hiç bir değişme olmamış, içindeki serumda ve silikon jelde herhangi bir yapısal değişiklik oluşmamıştır. Hatta protezler bir insanın hayatta kalamayacağı kadar yüksek ve düşük basınçlara maruz bırakılmış, yine de protezlerde herhangi bir değişim görülmemiştir. Programın bilimsel danışmanlığını Prof. Dr. Gregory Georgiade (ünlü "Georgiade plastik cerrahi" kitabının yazarı) yapmıştır. Yani meme protezi taktırmış bir bayan dilediği gibi uçağa binebilir, derin denizde tüplü dalış yapabilir.
» Meme protezleri ile ilgili daha geniş bilgi almak için tıklayınız.


SİLİKON TAKTIRMAYI DÜŞÜNÜYORUM. DAHA SONRA BEBEK DOĞURURSAM EMZİRMEME ENGEL OLURMU? BEBEĞİME BİR ZARARI OLURMU?
» Silikon protezler meme dokusunun altına yada meme dokusunun altındaki göğüs kasının altına yerleştirildiği için emzirmeye bir zararı yoktur. Silikon protez ile meme büyütme ameliyatında meme dokusu ile süt kanalları arasındaki bağlantılar kesilmemektedir. Dolayısı ile emzirebilirsiniz. Ayrıca yerleştirilen meme protezi anne sütünün kalitesinde bir bozulmaya yol açmaz; hem size, hemde bebeğinize bir zararı yoktur.
» Bu noktada şu önemli noktayı da belirtmek lazım: İmplant konarken ameliyat sırasında meme dokusu kesiliyorsa, bu sebeple hamilelik sonrasında süt yetersiz olabilir. Gerçi bu durum sadece meme dokusunda kesi yapılan ameliyat teknikleri için geçerlidir; örneğin meme başından implant konan hastalarda, daha sonra hamilelik sonrası süt oluşumunda yetersizlik görülebildiği söylenmektedir (FDA raporunda bu oran 28-64% olarak verilmiş). Diğer yandan koltukaltından implant konan hastalarda meme dokusuna hiç dokunulmadığından ve direkt meme dokusu altında bulunan göğüs kası altına girildiğinden meme dokusuna hiç kesi yapılmamaktadır; dolayısı ile hamilelik sonrası sütün yetersiz gelmesi gibi bir durumda söz konusu olmaz. Bugün artık günümüzde meme dokusuna mümkün olduğu kadar kesi yapılmadan yapılan ameliyat teknikleri (implantın koltukaltından yada meme altından konması) tercih edilmektedir. Bu konuda internette yayınlanmış bir FDA raporu için tıklayınız..

ESTETİK AMELİYAT OLMAYI DÜŞÜNÜYORUM. ESTETİK AMELİYATLARIN RİSKLERİ NELERDİR?
estetik cerrahi » Tüm cerrahi girişimlerin belli oranlarda riskleri vardır. Doktor, hastasına ameliyatın risklerini eksiksiz anlatmalı ve hasta, doktoru ile cerrahi girişimin sorumluluğunu paylaşmalıdır. Tüm ameliyatlarda olduğu gibi estetik ameliyatlarda da enfeksiyon, dikişlerin açılması, ameliyat yerinde kanama gibi genel komplikasyonlar olabilir. Bunların dışında estetik ameliyatların doğası gereği revizyonlar ve ufak rötuşlar yapmak gerekebilir. Burun estetiği, revizyon gerektirebilen ameliyatlara en iyi örnektir. Burun estetiğinde ameliyatın doğası gereği az bir yüzde ile vakaların bir kısmında (2-5% vakada) revizyon yapmak gerekebilir. Estetik ameliyatların özü vücuda şekil vermek olduğu için ufak düzeltmeler ve rötuşlar her vakada gerekebilir. Bir heykeltraş, kile şekil vererek istediği sonuca ulaşabilir, fakat estetik cerrahide cerrahın şekil vermesi dışında kişinin yara iyileşme kapasitesi, ameliyat yerinde oluşacak ödem, olası enfeksiyon gibi bir çok farklı faktör söz konusudur; yani cerrahın elinde olmayan risk faktörleri söz konusudur. Revizyon konusunda önemli olan bir nokta da iki ameliyat arasında belli bir süre geçmesi gerektiğidir. İlk ameliyattan kalan dikiş izi tam iyileşmeden, dokularda oluşan sertlikler yumuşamadan, ödem geçmeden o bölgeye tekrar ameliyat yapılamaz. Aradan mutlaka 6 ay - 1 sene gibi bir zaman geçmesi gerekir. Revizyon gerektiren vakalarda genellikle 3 ay ve 6 ay sonra hasta kontrole çağrılır; 6. ayda eğer dokular uygun şekilde yumuşamışsa, ameliyata hazır hale gelmişse revizyon ameliyatı yapılabilir. Dokulardaki yumuşama yeterli değilse, en iyisi revizyon ameliyatını bir 6 ay daha ertelemektir. Revizyon ameliyatları genellikle ufak düzeltmeler oldukları için ilk ameliyattaki kadar uzun sürmez, iyileşme daha kısa sürede gerçekleşir.

ESTETİK AMELİYATLARIN SONUÇLARI NE ZAMAN BELLİ OLUR? ŞİŞLİK, MORARMA OLURMU? NE ZAMAN İNSAN İÇİNE ÇIKABİLİRİM?
estetik cerrahi » Bir estetik ameliyatın sonucunu tam olarak değerlendirmek için yara iyileşmesinin tamamlanmış olması gerekir. Vücudun görünen bir bölgesine yapılan estetik bir ameliyatta; örneğin meme dikleştirme yada yanaktan bir benin alınması; atılan dikişlerle yaranın iyileşmesi sonucu dikiş hattında bir miktar kızarıklık, sertlik olacaktır. Bu yara iyileşmesinin doğası gereğidir. Kan vasıtasıyla dikiş hattına gelen bazı hücreler burada tamirat olayını gerçekleştirirler. Bu sırada sertlik ve kızarıklık yanında kaşıntı hissi de olur. Aradan geçen zamanla; yerine göre haftalar yada aylar içinde; sertlik yumuşamaya başlar, kızarıklık ve kaşıntı kaybolur. Dokudaki ödem de azalmaya başlar. Bir gözkapağı estetiğinde dikişler genellikle 2-3 gün içinde iyileşirken, karın germe ameliyatında dikişler 12. günden önce alınmaz. Gözkapağının şişliği 3-4 günde geçerken, karın germe ameliyatının toparlaması daha uzun zaman alır. Şişlik ve morlukların ne kadar sürede geçeceğine dair kabaca bir süre verilse bile bunda kişisel özelliklerinde çok etkisinin olduğunu bilmelisiniz. Kimi hastada morluk ve şişlikler çok fazla olurken kimisinde hiç morarma olmaz. Bir burun estetiğinde morarma ve şişliklerin sokağa çıkacağınız kadar geçmesi 1 hafta ile 10 gibi bir süre alır (morarma artık olmuyor diyenlere inanmayınız; burun estetiğinde burun kemikleri belli noktalardan kırılmaktadır ve bu morarmaya yol açar).

SİGARA İÇİYORUM, BU AMELİYATIN SONUCUNU ETKİLERMİ?
estetik cerrahi »Sigara, içeriğindeki toksik maddeler yüzünden dokular ve yara iyileşmesi üzerine olumsuz etkilidir. Ameliyatta atılan dikişlerin iyileşmesi için bu bölgeye yeterli kan gelmesi gerekir. Sigara, kan akımını bozarak yara iyileşmesini zorlaştırır. Estetik cerrahide hastanın sigara içmesi direkt olarak kalacak izleri etkiler. Bazı hastalarda sigara, yara iyileşmesini o kadar bozar ki atılan dikişler kaynamayabilir. Estetik ameliyat olacak kişilerin en azından ameliyattan bir süre önce sigarayı bırakması, ameliyattan sonraki 1 hafta içinde de içmemesi gerekir. Ayrıca, sigara içen kişilerde anestezinin riski de normale göre yüksektir. Sigara konusunda daha geniş bilgi için tıklayınız.

ESTETİK AMELİYAT OLMAK İSTİYORUM FAKAT AMELİYATIN LAFI BİLE BENİ KORKUTMAYA YETİYOR. KORKUMU NASIL YENEBİLİRİM?
» Korkunuzu yenmek için öncelikle doktorunuzla iyi bir iletişim kurmalısınız. Unutmayın ki insan bilmediği şeyden korkar. Ameliyatla düzeltilmesini istediğiniz probleminizi doktorunuza ayrıntılı bir şekilde anlattığınızda size neler yapılabileceğini, ameliyat öncesi ve sonrası neler geçireceğinizi ayrıntılı bir şekilde anlatacaktır. Bilgilendiğiniz ölçüde korkunuzun geçtiğini göreceksiniz. UNUTMAYIN: KORKUNUZU YENMENİN EN İYİ YOLU O KONUNUN ÜZERİNE GİTMEK; O KONUDA BİLGİLENMEK, BİLİNÇLENMEKTİR. İNSAN BİLMEDİĞİ ŞEYDEN KORKAR..

SAĞLIK SİGORTAM VAR VE ESTETİK AMELİYAT OLMAYI DÜŞÜNÜYORUM. SİGORTAM AMELİYATIMI KARŞILARMI?
» Hiçbir sağlık sigortası estetik ameliyatları karşılamaz. Sağlık sigortaları (özel yada resmi kurum) hastalık ve ölüm durumlarında devreye girer; estetik ameliyatlar herhangi bir hastalığı gidermek için yapılmadığından ve keyfi ameliyatlar olduklarından sigorta şirketleri ve resmi kurumlar bu ameliyatların maaliyetlerini karşılamaz. Fakat bazı estetik ameliyatlar zorunluluktan yapılabilir. Örneğin göğüsleri aşırı iri bir bayan, göğüslerinin iriliği sebebiyle sırt ağrısı çektiğini, kambur olduğunu, ellerinde -sinirlerin boyunda sıkışmasına bağlı olarak- uyuşmalar olduğunu, göğüs altlarında mantar enfeksiyonları olduğunu belirterek göğüs küçültme ameliyatı olmak isteyebilir. Bu gibi durumlarda öncelikle sigorta şirketinize yada resmi kurumunuza danışarak bu ameliyatı karşılayıp karşılamayacaklarını sormalısınız. Yapılan inceleme (heyet) sonucunda, yapılacak ameliyatın estetik amaçlı olmadığı, sağlık gerekçesi ile yapılması gerektiğine dair rapor alırsanız kurumunuz bu ameliyatı karşılayacaktır.

ESTETİK AMELİYAT OLMAK İSTİYORUM. AMELİYATIMIN İYİ SONUÇLANMASI İÇİN DOKTORUMUN ELİNDEN GELENİ YAPACAĞINA EMİNİM. SONUCUN MÜKEMMEL OLMASI İÇİN BEN NE YAPABİLİRİM?
» Öncelikle doktorunuzun önerileri dışına çıkmamalısınız. Doktorunuz size ameliyattan önce ve sonra neler yapmanız gerektiğini söyleyecektir. Genellikle ameliyattan sonra hastalara neler yapmaları, nelere dikkat etmeleri gerektiğini yazan bir broşür verilmektedir, bu broşürü dikkatle okuyarak orada bahsedilen tavsiyelere uymalısınız. Ameliyat sonrası doktorunuz sizi pansuman ve kontrollere çağıracaktır. Kontrollerinizi geciktirmeyin, tam gününde gidin. Beklenmedik bir gelişme olursa -ameliyat yerinde sızıntı, kanama gibi- doktorunuza telefon ile ulaşıp danışınız. Bunlar dışında önemli bir konuda sigaradır. Sigara yara iyileşmesini bozar, dikiş izlerinin kötü kalmasına hatta bazende dikişlerin kaynamamasına yol açar. Bu sebeple ameliyat öncesi ve sonrası -dikişleriniz iyileşene kadar- sigara içmemelisiniz.
» Bir önemli nokta da sabırlı olmanızdır. Ameliyat sonunda bir miktar ödem, şişlik, morarma olabilir. Ödemin azalıp dikişlerin iyileşmesi, dikiş izinin silikleşmesi belli bir süre alır (yerine göre 3 ay, 6 ay hatta bazı ameliyatlarda 1 sene). Ameliyat sonrası dönemde de herhangi bir sorununuz olduğunda mutlaka kendi doktorunuza başvurmalısınız. Ameliyatınız ile ilgili herhangi bir komplikasyon geliştiği taktirde size en fazla kendi doktorunuz yardımcı olabilir; bu yüzden bu gibi durumlarda mutlaka zaman kaybetmeden doktorunuzu haberdar edin ve kontrole gidin.

DEVAMLI KULLANDIĞIM BAZI İLAÇLAR VAR. BUNLAR AMELİYATIN SONUCUNU ETKİLERMİ? BU İLAÇLARI AMELİYAT OLACAĞIM DÖNEM KESMELİMİYİM?
» Bu tamamen aldığınız ilacı ne için aldığınıza ve olmayı planladığınız estetik ameliyata bağlıdır. Bu konuda mutlaka doktorunuza danışmalı ve ameliyat öncesi ilk muayenede doktorunuza hastalıklarınız ve aldığınız ilaçlar hakkında bilgi vermelisiniz. Böylece doktorunuz sizin güvenliğiniz için yapılması gerekli testleri isteyecektir. Sağlık durumunuzda ve tahlillerinizde herhangi bir riskli durum var ise doktorunuz sizi bilgilendirir ve ameliyatınızı ya erteler yada iptal eder. Estetik ameliyatlar sadece sizin sağlık durumunuz müsaitse yapılmalıdır. Estetik ameliyatlarda birinci amacımız, ameliyatınızın güvenli koşullarda olması; sağlığınızın tehlikeye atılmamasıdır. Ameliyat sonunda güzel bir sonuç almak ikinci sırada gelir. Estetik ameliyat ile çok iyi sonuç alınacak bir hasta olsanız dahi sağlık durumunuz elvermiyorsa, çok gerekli olmadıkça ameliyat olmamalısınız.

ESTETİK AMELİYAT OLMAK İSTİYORUM FAKAT MAALESEF CİDDİ BİR RAHATSIZLIĞIM VAR. BU HASTALIĞIM ESTETİK AMELİYAT OLMAMA ENGELMİDİR?
» Bazı ufak estetik girişimler ciddi rahatsızlıklar olsa da hasta açısından sorun yaratmayacaksa yapılabilir fakat yine de hastanın sağlığı burada önceliklidir. Mutlaka gerekli testler yapılmalıdır. Ciddi rahatsızlıkları olanlara ise büyük estetik girişimler önerilmez. Bu konuda doktorunuza mutlaka danışmalısınız. Ayrıca bir üstteki soruya verdiğimiz yanıt bu soru içinde geçerlidir. Estetik ameliyatlarda birinci amacımız, ameliyatınızın güvenli koşullarda olması; sağlığınızın tehlikeye atılmamasıdır. Ameliyat sonunda güzel bir sonuç almak ikinci sırada gelir. Estetik ameliyat ile çok iyi sonuç alınacak bir hasta olsanız dahi sağlık durumunuz elvermiyorsa ameliyat olmayınız.

BİR SÜRE ÖNCE CİDDİ BİR TRAFİK KAZASI GEÇİRDİM VE YÜZÜMDE YAYGIN VE DERİN İZLER KALDI. BU İZLER YOKEDİLEMEZMİ?
» Yara izlerinin düzeltilmesi estetik cerrahların en sık yaptıkları estetik ameliyatlardandır. Bu amaçla geliştirilmiş bir çok yöntem vardır. Cerrahi düzeltmeler (Z-plasti, W-plasti gibi), lazer, dermabrazyon, mikrodermabrazyon, peeling, dolgu enjeksiyonu bunlardan bazılarıdır. Bu yöntemlerin hepsinin etkisi farklıdır ve hangi yöntemin kullanılacağına ancak düzeltilmesi istenen yara izi görülüp incelendikten sonra karar verilir. Bir çok hasta bana e-mail göndererek, yara izini tarif ederek neler yapılabileceğini soruyor. Tam ve net bir cevap verebilmek için en azından izin bir resmini görmek; daha da iyisi hastayı karşımıza alıp yara izini görerek değerlendirme yapmak gerekir. Sadece izin büyüklüğü ve şekli değil, yara izinin sertliği, iz olan bölgedeki cildin ödemi, esnekliği gibi bir çok faktörün önemi vardır. Ayrıca tüm yara izlerinin tamamen yok edilmesi mümkün değildir. Özellikle yanaktaki yada alındaki gibi saklanması zor yerlerdeki derin yara izleri tamamen yok edilemeyebilir. Yara izinin düzeltilmesinde amaç izi daha az farkedilir kılmaktır, tamamen yoketmek değildir. Daha başka yöntemlerle -makyaj ile kamuflaj gibi- estetik düzeltme sonucu kalan izler de tamamen silikleştirilebilir. Bu yöntemler ve daha geniş bilgi için doktorunuza başvurmalısınız. Yara izlerine yapılan estetikler ile ilgili daha geniş bilgi almak için tıklayınız.

BİR SÜRE ÖNCE GİTTİĞİM CİLDİYE UZMANI YÜZÜMDEKİ GEÇMEYEN YARANIN BİR CİLT KANSERİ OLABİLECEĞİNİ VE BİR PLASTİK CERRAHA DANIŞMAM GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ. OLDUKÇA ENDİŞELENDİM. CİLT KANSERİNDEN KURTULABİLİRMİYİM?
» Tüm kanserlerde olduğu gibi cilt kanserinde de erken teşhis, tedaviyi kolaylaştırır. Cilt kanserleri ciltte olduğu için farkedilmeleri diğer kanserlere göre daha kolaydır. Cilt kanseri, sadece saçlı deride yada ayak tabanında oluşmuşsa farkedilmesi zor olabilir; çünkü saçlar başınızdaki cilt kanserinin görülmesini engeller, ayak tabanındaki bir cilt kanserinin görülmesi de yer itibarıyla zordur.

» Cildinizde geçmeyen bir yara çıktığında doktorunuza başvurunuz. Bu lezyon eğer bir cilt kanseri ise çapının ufaklığı ve tipi ile orantılı olarak tam tedavisi mümkündür. Bu tarz kanserlerin tedavisi cerrahi olarak tam çıkarılmalarıdır. Kanserin tipine göre lezyonun genişçe çıkarılması gerekebilir. Bu durumda geride kalacak yaranın uygun onarımı da gerekir. Plastik cerrahide hastanın dış görünüşü de önemli olduğundan doktorunuz hem kanseri geniş ve tam çıkaracak hemde geride kalan yarayı en estetik şekilde onaracaktır. Benlerin alınması ve cilt kanserlerinin tedavisi ile ilgili daha geniş bilgi almak için tıklayınız (Bu sayfada çok sayıda cilt lezyonunun resminide bulabilirsiniz).

GAZETELERDE SIK SIK OKUYORUZ, ESTETİK AMELİYAT OLMUŞ, KÖTÜ SONUÇLANMIŞ DİYE. BİRAZ ARAŞTIRINCA BÖYLE İSTENMEYEN KÖTÜ GELİŞMELERE TIP DİLİNDE «KOMPLİKASYON» DENDİĞİNİ OKUDUM. ESTETİK AMELİYATLARDA KOMPLİKASYON GELİŞME RİSKİ NEDİR?
» Tüm cerrahi girişimlerde belli oranlarda komplikasyon gelişebilir. Komplikasyon tam olarak "elde olmadan oluşan, önceden tahmin edilemeyen istenmeyen gelişmeler" dir. Örneğin ameliyat yerinde beklenenden fazla kanama olması yada ilerleyen günlerde enfeksiyon gelişmesi tüm cerrahi ameliyatlarda olabilecek komplikasyonlardır. Hiç bir cerrah, ameliyatlarında komplikasyon olsun istemez. Yukarıda tanımında da belirttiğim gibi komplikasyonlar elde olmadan gelişen sorunlardır; her cerrahın ameliyatında ve her hastanede komplikasyon gelişebilir.
» Önemli olan, hastanın gelişebilecek komplikasyonlardan haberdar olması, bunun sorumluluğunu doktoru ile paylaşması ve doktorun, komplikasyon geliştiği taktirde bununla başedebilecek bilgi ve beceriye sahip olmasıdır. Komplikasyon riskini en aza indirmek için doktorunuz elinden geleni yapacaktır. Ameliyattan önce yapılan muayeneniz ve sizden istenen tahlil ve testler sizin güven içinde ameliyat edilmeniz ve komplikasyon riskini minimal tutmak için gereklidir. Yine de tüm cerrahi girişimlerde komplikasyon gelişebileceğini unutmayınız. Önemli olan, komplikasyon geliştiğinde doktorunuzun bu komplikasyonla başa çıkabilmesidir. Dünyada hastalarında komplikasyon gelişmeyen hiç bir cerrahi kliniği yoktur. Hiç bir doktor size ameliyatınızda komplikasyon gelişmeyeceğine dair söz veremez, fakat herhangi bir komplikasyon gelişme durumunda bununla başa çıkma bilgi ve becerisine sahip olmalıdır.

ESTETİK AMELİYATLARIN MALİYETİ NEDİR? MALİYET NEYE GÖRE HESAPLANIYOR?
» Bir estetik ameliyatın maliyetini etkileyen faktörler kullanılan malzeme, ameliyatın süresi, anestezi şekli -genel anestezi, lokal anestezi gibi-, ameliyatın riski, yapılacak girişimin özelliğidir. Tabii ayrıca estetik cerrahi uzmanlık eğitiminin tıbbın en uzun eğitimlerinden olduğu (sadece beyin cerrahisi, kalp damar cerrahisi ve plastik cerrahi ihtisasları 6 yıldır) ve estetik cerrahide canlı dokuya şekil vermenin bir sanat olduğu ve yılların birikimi sonucu elde edildiği de unutulmamalıdır. Estetik cerrahide cerrah, tıbbi bilgi yanında iyi bir estetik anlayışa da sahipdir. Tüm bu faktörlere karşın günümüzde estetik cerrahi toplumun tüm kesimlerinin yaptırabileceği ücretlere yapılmaktadır.
» Ameliyat ücretleri ile ilgili olarak daha geniş bilgi için tıklayınız..

BİR ESTETİK AMELİYAT OLMAYI DÜŞÜNÜYORUM FAKAT BU TARZ AMELİYATLARIN ÇOK PAHALI OLDUĞUNU DUYUYORUM. AMELİYAT ÜCRETLERİ NE KADARDIR?
» Günümüzde dış görünüşün çok önemli olduğu bir gerçektir. Bu noktada esas önemli olan maliyetten çok ameliyatınızın sonucunun mükemmel olmasıdır. Örneğin güzel yapılmış bir burun estetiği ile tüm ifadeniz ve dış görünüşünüz değişecektir. Estetik ameliyat ile görünüşünüzü değiştirmeniz çok özel bir işlemdir. Bazı hastalarımız o derece memnun olmaktadır ki daha sonra kontrollere geldiklerinde verdikleri ücretin yapılan işin karşılığı olmadığını, elde ettikleri sonucun paha biçilmez olduğunu belirtmektedirler. Estetik ameliyat olmaya karar vermeniz hayatınızda verdiğiniz en iyi karar olabilir. Diğer yandan estetik ameliyat ücretleri son yıllarda estetik cerrahinin yaygınlaşması ile her kesimden insanın karşılayabileceği seviyelere inmiştir. Bir çok estetik kliniğinde estetik cerrahi konusunda danışmaya ücret alınmamaktadır.
» Estetik ameliyat olan kişiler genellikle hemen ameliyat sonrası bir pişmanlık duyarlar. Değiştirilen pansumanlar, bazı vakalarda kullanılan drenler, dikişler insanların kafalarındaki estetik cerrahi imajı ile uyuşmaz. Estetik cerrahi, adı estetik, soyadıysa cerrahi olan bir cerrahi branşdır. Yapılan işlemler cerrahidir. Ameliyat yerleri iyileştikçe, dikişler alındıkça ve sonuç belirginleşmeye başladıkça pişmanlık yerini memnuniyete bırakır. Genellikle ameliyattan önce ücreti düşünen, ameliyattan hemen sonra dikişleri görüp pişmanlık duyan hastalar daha sonra o derece memnun olmaktadır ki başka bir estetik ameliyat için tekrar gelmektedir. Örneğin meme küçültme ameliyatı için gelen hastaların bir kısmı daha sonra liposuction ve karın germe ameliyatı için tekrar gelmekteler. Bu hastalar sıklıkla şunu söyler: "Üst taraf küçüldü, alt taraflarıda küçültmek lazım." İyi bir estetik ameliyat sonrası elde edeceğiniz sonuç gerçekte paha biçilmezdir. Ayrıca yukarıda belirttiğim gibi günümüzde ameliyat ücretleri kişilerin birden fazla ameliyatı yaptırabileceği seviyelere kadar gerilemiştir.
» Ameliyat ücretleri ile ilgili olarak daha geniş bilgi için tıklayınız..

BİR ESTETİK AMELİYAT OLMAYI PLANLIYORUM FAKAT «ESTETİKLİ» GİBİ GÖRÜNMEK DE İSTEMİYORUM. AMELİYATTAN SONRAKİ GÖRÜNÜŞÜMÜ DOKTORUMLA TARTIŞABİLMEK İSTERDİM. BU MÜMKÜN MÜ?
» Son yıllarda bilgisayar teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde artık hastalar bir çok ameliyatın olası sonucunu ameliyat olmadan, bilgisayar ekranında görüp doktoru ile tartışabilmektedir. Ameliyat sonunda estetikli yada doğal bir görünüm kazanmanız tamamen sizin isteklerinize ve doktorunuzun estetik anlayışına bağlıdır. En doğrusu abartılı olmayan, doğal ve estetik bir görünümdür. Bunun için isteklerinizi ve tıbben yapılabilecekleri doktorunuzla ayrıntılı olarak tartışmalısınız. Örneğin ben rinoplasti ameliyatlarından önce hastalara nasıl görünebileceklerini bilgisayarda gösteriyorum. Bilgisayar çalışmasını bazı cerrahlar sevmese de bu çalışmanın bir çok faydası vardır. Örneğin, resim üzerinde yapılan düzeltme sırasında hasta tam olarak nasıl bir görünüş istediğini belirtebilir. Doktor, hastanın kafasındaki görünümü bilgisayarda, hastanın anlatımı doğrultusunda resimde düzeltmeler yaparak somut hale getirir. Bazı vakalarda ek bazı girişimlerde yapmak gerekir; örneğin burun estetiğinde bazen çene ucuna da estetik yapmak gerekir. Bu gibi durumlarda ameliyattan önce bilgisayarda resim üzerinde plan yapılarak ameliyat sırasında ortaya çıkabilecek sürprizlerin önüne geçebiliriz. Örneğin burun estetiğini yaptıktan sonra hastaya bakıpta keşke çeneucuna da bir şeyler yapsaydık demekten kurtuluruz.


BURUN ESTETİĞİNDE BURUNA VERİLECEK ŞEKLİ NASIL BELİRLİYORSUNUZ?
» Tüm estetik ameliyatlarda olduğu gibi burun estetiğinde de asıl olarak hastanın istekleri önemlidir. Tabii bu istekler mantık çerçevesinde olmalıdır. Örneğin uzun boylu, iri cüsseli bir erkek hastaya küçük bir burun yapılırsa komik bir görüntü olur. Herhangi bir estetik ameliyat yapılırken mutlaka kişinin yüzüne ve vücut yapısına uyumlu bir sonuç elde etmek gerekir. Burun ameliyatlarında da öncelikle kişinin istekleri dinlenir, resimleri alınır ve bilgisayarda ameliyat sonrası nasıl görüneceği ufak rötuşlarla gösterilir. Resim üzerinde tartışmak çok yararlı olmaktadır. Sonuçta hastanın yüzüne, cinsiyetine ve vücut yapısına uyumlu, estetikli görünmeyen, estetik pürüzleri giderilmiş bir burun görünüşü elde etmektir. Estetik burun ameliyatı sırasında nefes alma problemide varsa septoplasti ile hava yolları açılabilmektedir.

ESTETİK AMELİYAT OLMANIN BELLİ BİR YAŞI VAR MIDIR?
» Estetik ameliyat olacak kişilerin 18 yaşını doldurmuş, fiziki ve psikolojik gelişimlerini tamamlamış olmaları gerekir. Bu genel kural olsa da, bu tüm estetik ameliyatlar için geçerli değildir. Örneğin kepçe kulak gelişimi 4-5 yaşlarında tamamlandığı için bu yaşdan sonra kulak estetiği yapılabilir. Hatta kepçe kulak düzeltilmesi için en uygun zaman çocuğun 4 yaşını doldurduğu tarihten sonra, ilkokula başlamadan önceki zaman dilimidir. Kepçe kulaklı çocuklar ilkokulda diğer çocukların alayına maruz kalabilir. Bu yüzden ilkokula başlamadan bu ameliyatın yapılmasını öneriyoruz. Diğer bir istisna da dudak-damak yarığı olan hastalardır. Bu hastalarda damak ve dudak yarığına mümkün olduğunca çabuk müdehale etmek gerekir. İlk aylarda damak yarığı ve dudak yarığı kapatılmalı, 16-17 yaşını doldurduğunda da burundaki deformitelerin giderilmesine başlanmalıdır.
» Yani estetik ameliyatlarda yaş ile ilgili 2 kriterimiz vardır: hasta mantıklı karar alabileceği zihinsel olgunluğa erişmiş mi? ve ameliyat edilecek bölgedeki dokular ameliyat edilebilecek fiziksel gelişmişliğe ulaşmış mı?

MEME KÜÇÜLTME AMELİYATINDAN SONRA SÜT VERİLEBİLİR Mİ?
» Meme küçültme ameliyatında doğal olarak meme dokusu ve süt kanalları bir miktar kesilmektedir, fakat bu miktar teknikten tekniğe değişmektedir. Genellikle süt vermeyi engellemeyecek kadar kesi olur ve hasta ameliyat sonrası dokular tamamen iyileştikten sonra çocuk sahibi olduğunda çocuğunu emzirebilir. Sadece çok büyük göğüsleri küçültmede uygulanan "Free Nipple / Amputation-reduction" tekniğinde süt kanallarının meme ucu ile bağlantısı tam olarak kesilmektedir. Bu ameliyattan sonra süt vermek mümkün olmayabilir. Bu yöntem sadece aşırı iri göğüsleri küçültmede, nadiren uygulanır.

KARIN GERME AMELİYATINDAN SONRA HAMİLE KALINABİLİR Mİ?
» Karın germe ameliyatında karındaki fazla deri, yağ doku ile birlikte alınırken karın kaslarındaki zayıf bölgelerde (sağ ve soldaki karın kasları, orta hatta) birbirine dikilerek sıkılaştırılmaktadır. Ameliyattan hemen sonra hamile kalabilirsiniz. Dokular daha tam iyileşmeden hamile kalınırsa bunun çocuğun gelişimine bir zararı olmaz fakat karında yapılan sıkılaştırma ve kasların birbirine dikildiği karın katlarında erkenden gevşeme olur. Ameliyattan sonra en azından bir sene geçmesi önerilir. Özet olarak şöyle diyebiliriz: Karın germeden sonra hamile kalmanız çocuğun rahimdeki gelişimine bir zarar vermez fakat estetik açıdan hamilelik sonrasında bu ameliyatı olmanız en doğrusudur. Tabii ameliyatta alacağınız antibiyotik ve anestezi ilaçlarınıda düşünürseniz bebeği emzirme dönemininde geçmiş olması gerekir (ilaçların süte geçmesi sebebiyle); ayrıca hamilelikte oluşan hormonal değişimlerin eski haline dönmesi gerekir; yani karın germe yada meme küçültme gibi ameliyatları hamilelikten sonra olmayı planlıyorsanız, doğumdan sonra en az 6 ay, daha da iyisi 9 ay-1 sene geçmiş olması gerekir.

PEKİ HAMİLELİK VE DOĞUMDA KARINDA OLUŞAN ÇATLAKLARIN TEDAVİSİ VARMI? BU ÇATLAKLARI YOKEDEBİLİYORMUSUNUZ?
» Bu çatlakların tam bir tedavisi maalesef yoktur. Çatlakların oluşma sebebi karın cildindeki hızlı genişlemeye cilt içindeki elastik ve kollajen lif zincirlerinin uyum sağlayamaması ve bazı bölgelerde bu zincirlerin kopmasıdır. Çatlak olan kısıma baktığınızda bu çatlağın normal cilde göre daha ince olduğunu, ince bir kağıt gibi kırıştığını görürsünüz. Bunun sebebi normal ciltte olan kollajen ve elastik liflerin çatlak içinde olmamasıdır. Bu çatlakların tek -kısmi- tedavisi karın germe ameliyatıdır. Hastanın karın derisinde çatlaklarla birlikte sarkma da varsa karın germe ile karnın alt kısmındaki çatlaklar alınabilir. Bu bölge dışındaki -karnın üst kısımlarındaki, bacaklardaki, kalçadaki- çatlakların cerrahi bir tedavisi yoktur.

» Çatlak giderici olarak lanse edilen bir çok kozmetik ürün vardır; firmalar bu ürünlerinin çatlaklar oluşmadan kullanılmaya başlanmasını öneriyorlar fakat bunu reklamlarında belirtmiyorlar. Bu kozmetik ürünleri kullanabilirsiniz fakat etkinliği tartışmalıdır. Son olarak bazı estetik cihazlarından bahsetmek gerekir. Günümüzde cilt gençleştirme amacı ile kullanıma sunulmuş Accent RF, Titan, Thermage gibi bir çok cihaz kullanılmaktadır. Bu cihazlar genel olarak cildin derin tabakalarındaki kollajen ağın yenilenmesini sağlarlar. Bu cihazlar ile bazı vakalarda çok şaşırtıcı sonuçlar alınabilir. Bir çok vakada kollajen oluşumu indüklendiği için kırışıklıklarda ve çatlaklarda azalma görülür. Cerrahi olarak düzeltilemeyen çatlak ve kırışıklıklarda bu cihazlar ile uygulama yapılması faydalı olabilir.

TÜM ESTETİK AMELİYATLAR SADECE ESTETİK KAYGILARLA MI YAPILIYOR? ESTETİK AMELİYATLARIN TEDAVİ EDİCİ YANI HİÇ YOK MU?
» Bu soruya cevap olarak verilebilecek en güzel örnekler meme küçültme ve karın germe ameliyatlarıdır. Bu ameliyatların tedavi edici yanı vardır. Aşırı iri göğüsler kişide estetik kusurlardan öte sorunlara yolaçar. Sırt ağrısı, boyundan omuzlara ve kollara geçen sinirlerin sıkışması ile kollarda ve ellerde uyuşukluk, göğüslerin altında pişik ve kötü koku gibi sorunlara yolaçar. Aşırı iri göğüsler yüzünden insanlar istediklerini giyemez ve sosyal hayata diledikleri gibi katılamazlar. Meme küçültme ameliyatı ile estetik düzelme dışında bu sorunlardan da kurtulmuş olurlar. Bunun dışında karın germe ameliyatında da benzer bir durum söz konusudur. Aşırı iri, sarkık bir karın da kişide benzer sorunlara yolaçar. Ayrıca estetik ameliyatların insanların psikolojisi üzerine olan olumlu etkileride unutulmamalıdır. Bazı hastalarımız bize başvurduklarında antidepresan kullanırken ameliyattan sonra bu gibi ilaçlara ihtiyaçları kalmamaktadır. Burun estetiği yapılırken hastada nefes alma zorluğuda varsa aynı ameliyatta buna yönelikde işlem yapılmaktadır. Dudak-damak yarığı gibi durumlarda ise ameliyat estetik düzeltme yanında fonksiyoneldir de. Bu durumda hastanın konuşmasının düzgün gelişmesi için ameliyat olması şarttır.

BURUN AMELİYATLARINDA NEDEN HİÇ İZ KALMIYOR? BURUN AMELİYATLARI NEREDEN VE NASIL YAPILIYOR?
» Burun ameliyatları burun kanatlarının iç yüzünden yapılıyor. Ameliyat sonunda kalan iz burun iç kısmında olduğu için dışarıdan belli olan, görülebilen bir iz kalmıyor. Sadece açık burun ameliyatında her iki taraftaki kesiler burun deliklerini ortadan ayıran kısımdan karşıya geçerek birleştiriliyor. Bu ameliyat sonunda iki burun deliği ortasındaki kısıma dikiş atılıyor fakat bu dikiş hattı iyileştikten sonra belirgin, belli olan bir iz kalmıyor. Bu yüzden burun estetiği ameliyatları izsiz ameliyatlardır denebilir.

YEDİ AYLIK HAMİLEYİM. HAMİLELİĞİM SIRASINDA ALDIĞIM KİLOLARA BAĞLI OLARAK KARNIMIN DOĞUM SONRASI SARKACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM. İKİ KEZ NARKOZ ALMAK İSTEMEDİĞİMDEN DOĞUMUN OLACAĞI GÜN SEZARYENİN ARDINDAN AYNI SEANSDA KARIN GERME AMELİYATI OLABİLİRMİYİM?
» Sezaryen ile aynı anda karın germe ameliyatı olmanız hiç doğru olmaz. Magazin basınından B. Spears ın doğumun hemen ardından karın germe olduğunu okumuş olabilirsiniz; bu malesef tamamen yanlış bir uygulama. Hamilelikten sonra mutlaka aldığınız kiloların bir kısmını verirsiniz. Ayrıca hamileliğin yolaçtığı bir hormonal değişim var. Doğumdan sonra bir kaç ay içinde eski hormonal düzeninize geri döneceksiniz. Bu hormonal değişimler ve kilo verme sonucu karnınızda tekrar sarkma olabilir. En doğrusu doğumdan en az 6 ay, daha da iyisi 1 sene sonra bu ameliyatı düşünmeniz. Hem doğumdan hemen sonra bebeğinizi emzireceğiniz için uzun süre narkoz almanız da sakıncalıdır. Narkoz ilaçları süte geçer (bu yüzden sezaryen ameliyatı, en az narkoz verilecek şekilde çabucak yapılıp bitirilir).
» Aynı şeyler meme küçültme içinde geçerlidir. Bazı hastalarımız bebeklerini emzirdiklerini ve bu sırada meme küçültme ameliyatı olmak istediklerini söylemektedir. Emzirme dönemi boyunca bu ameliyatı olamazsınız. Bebeğinizi en az 6 ay; daha da iyisi 1 sene emzirmelisiniz. Bu yüzden meme küçültme ameliyatını doğumdan en az 9 ay, daha da iyisi 1 sene sonra yaptırmanızı öneririm.

estetik cerrahi SİLİKON MEME PROTEZİ TAKTIRMAYI DÜŞÜNÜYORUM. BU AMELİYATTAN SONRA SAUNAYA GİREBİLİRMİYİM? DAHA DOĞRUSU SAUNADA PROTEZLER PATLARMI?
» Bu ameliyattan sonra saunaya girmenizde hiç bir sakınca yoktur. Meme protezleri sıcak, soğuk yada basınç değişimlerinden etkilenmez. İyileşme dönemi geçtikten sonra saunaya gidebilir, spor yapabilir, yüzüstü yatabilirsiniz. Sadece ameliyattan sonra bir süre alışma dönemi geçireceksiniz. Bu dönem özellikle meme protezi kas altına konan hastalarda sıkıntı verici oluyor. Protez kas altında olduğu için üzerindeki gerilen kas dokusu kollarınızı hareket ettirirken ağrıya yolaçar. Bu ağrılarınız gün geçtikçe azalacak ve sonunda bir protez koydurduğunuzu dahi unutacaksınız. Protezin konduğu alan, ameliyat sırasında yeteri kadar geniş açıldıysa bir iki gün içinde ağrılarınız geçecektir. Silikon meme protezi üreten firmalar 3 ay içinde protezin yerine tam uyum sağladığını ve kişinin artık protezin "farkında olmayacağını" belirtiyorlar.


KOLLARIMDA ESKİDEN KALAN VE FAÇA DİYE TABİR EDİLEN JİLET (YADA BIÇAK) İZLERİ VAR. BU İZLERİ YOKETMENİN BİR YOLU YOK MU?
» Maalesef bu gibi çok sayıda ve yüzeyel izleri tamamen yoketmek mümkün değil. Dermabrazyon, peeling yada lazer gibi yöntemlerle sadece cildin en üst tabakasındaki izler silikleştirilebilir, fakat genelde bu izler tam anlamı ile yok edilemeyecek kadar derin, cerrahi olarak çıkarılamayacak kadar yüzeyel ve sayıca çokturlar. Peeling, lazer ve dermabrazyon denenebilir fakat bu yöntemlerin de tam sonuç vermeyeceği akıldan çıkarılmamalıdır. En iyi yöntem bu izleri uygun kamuflaj-makyajı ile saklamak gibi gözüküyor. Bazı özel makyaj malzemeleri ile bu izler kapatılabilir. Daha geniş bilgi için kamuflaj-makyaj sayfamıza göz atınız.

NOT: bir çok hasta, bu kamuflaj-makyaj ürünlerini nereden alabileceklerini bana soruyor. Bu ürünleri makyaj malzemelerini ithal eden firmalar getirmektedir. Kamuflaj-makyaj ürünlerini almak için büyük parfümeri mağazalarına sormalısınız. Ayrıca, bu ürünleri almak yetmez, mutlaka sahne makyajı konusunda uzman bir makyaj ustasından nasıl kullanmanız gerektiğini öğrenmelisiniz. Bu konuda da büyük parfümeri mağazalarına başvurmalısınız.

» Aslında faça izlerini yoketmenin bir yolu daha vardır: üzerine bol desenli bir dövme yaptırmak. Dövmeler, faça izinin kabarık ve çökük kısımlarını düzeltmez fakat izin farkedilmemesini sağlar. Kişi, sosyal çevresine aykırı gelmiyorsa dövme yaptırarak bu izlerden kalıcı olarak kurtulabilir; daha doğrusu izleri kalıcı olarak kamufle edebilir. Bu tarz yapılmış bir dövme örneğini görmek için tıklayınız.

estetik cerrahi POLİS OKULU SINAVLARINA GİRECEĞİM. YÜZÜMDE BAZI DİKİŞ İZLERİ VE BENLER VAR. SINAVI GEÇEBİLMEM İÇİN BUNLARI ESTETİK İLE YOKETMEM GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİLER, YARDIMCI OLABİLİRMİSİNİZ?
» Polis okulu sınavlarında istenen, yüzünüzde, kollarınızda sizin tespit edilmenize, ayırt edilmenize yolaçacak bir iz olmamasıdır. Yanağınızdaki bir ben, suçluların sizi mimlemesine yolaçabilir, tanınmanızı kolaylaştırır. Bu yüzden polis okulu sınavlarında mülakatta, muayeneden geçersiniz. Bazen yüzdeki bir ben, bir yara izi, koldaki bir kesik izi sınavı alamamanıza yolaçabilir. Bazende bu ben ve yara izlerine estetik yaptırmanız önerilir. Bu açıdan en şanssız kişiler kollarında çok sayıda jilet ve bıçak izi olan kişilerdir; çünkü bu izleri tam anlamı ile yoketmek, silikleştirmek zordur; çoğu zaman mümkün değildir. Yüzünde büyük bir yara izi, büyük bir ben olan kişilerde de tam bir estetik düzelme sağlamak zordur.

estetik cerrahi AYAKLARIM ÇOK BÜYÜK, ESTETİK AMELİYATLA AYAK NUMARASINI KÜÇÜLTMEK MÜMKÜN MÜ?
» Ayak numarasını küçültücü bir estetik ameliyat tekniği yoktur. Yalnız -özellikle travestilerde yapılan bir ameliyat olan- ayak parmaklarından birisinin tarak kemiğinden itibaren alınması ile ayak genişliği daraltılabilir. Bu ameliyat yürüme sorunlarına yolaçabilir. Bir çok cerrah sadece estetik amaçla böyle bir ameliyat yapmayı reddedecektir. Bu ameliyatla, aslında ayak numarasının küçülmeyeceğini, sadece ayağın taraklı kısmının daralabileceğini (bir parmağı kaybetmek pahasına) bir kez daha belirtiyorum.

ORGAZMI YAŞAYAMAMA GİBİ BİR SORUNUM VAR. ORGAZMI ARTIRAN BİR ESTETİK AMELİYAT YAPILIYORMU?
» Kadın hastalara uygulanan ve son 1-2 yılda Amerika da hızla yaygınlaşan ve G-noktası büyütme işlemi adı verilen bir uygulama ile kadınlarda daha kolay ve uzun süreli orgazm sağlanabildiği iddia ediliyor. Bu tekniğin prensibi aslında şaşılacak derecede basit ve çok kısa bir sürede uygulanabiliyor. G-noktası büyütme işleminin temelinde vagina iç-ön yüzde bulunan ve cinsel ilişki sırasında alınan hazzın büyüklüğünde önemli rolü olan Grafenberg bölgesine bir dermal dolgu maddesi enjeksiyonu yapılıyor. Grafenberg bölgesi aslında toplumda G-noktası olarak bilinen bölgedir ve bir nörolog olan Dr. Ernest Grafenberg tarafından 1950 yılında International Journal of Sexology dergisinde yayınlanan makalesinde ilk kez tarif edilmiştir. Bu bölgenin uyarılması, cinsel ilişki sırasında alınan hazzı artırır. G-noktası büyütme işleminde de yapılan, bu noktanın dolgu maddesi enjeksiyonu (kollajen, hyaluronik asit gibi..) yaparak büyütülmesi ve cinsel ilişki sırasında uyarılmasının kolaylaştırılmasıdır. Bu konuda daha geniş bilgi için ilgili sayfamıza bakınız: G-noktası büyütme işlemi.
estetik cerrahi » G-noktası büyütme işlemi dışında, klitoris çevresindeki cildin ameliyatla alınması ve böylece dış uyarılara daha açık hale geldiğinden klitorisin uyarılmasında artışa yolaçan bir ameliyat yapılabildiğini duyuyoruz. Bu ameliyat, erkek sünnetinden farklı değildir; nasıl ki erkekte penis ucuna yakın cilt alınmaktadır, kadında da klitorisi çevreleyen cilt alınabilir. Fakat orgazm yaşayamama gibi bir sorunda öncelikle bir psikiyatriste, bir kadın doğum uzmanına ve bir evlilik terapistine danışmak daha doğru olur. İnternette bu konuda size yardımcı olabilecek bilgiler içeren www.mutluinsan.com sitesine göz atabilirsiniz.

» Bu soruya cevap verirken şunu da belirtmek gerekir. Estetik ameliyat olmuş bayan hastalara yapılan bilimsel anketlerde estetik ameliyat sonrası hastaların cinsel yaşamlarında iyi yönde değişimler olduğu anlaşılmıştır. Bu durum, kişilerin kendilerine olan özgüvenlerindeki artışa bağlı olabilir. Meme büyütme, liposuction gibi estetik ameliyatların, direkt orgazmı artırıcı bir etkileri bulunmamakla birlikte kişilerin kendilerine olan özgüvenleri arttığından cinsel hayatlarında iyi yönde gelişmeler yaşadıkları düşünülmektedir.

BAYANIM, AYAKLARIM ÇOK KÜÇÜK, 35 NUMARA AYAKKABILAR BİLE BOL GELİYOR AYAK BÜYÜTME GİBİ BİR AMELİYAT YAPILABİLİYORMU?
» Çok enteresan bir soru, çünkü genelde bayanların ayaklarının küçük olması makbul kabul ediliyor; ama bu hastamızın sanırım ayakları istediğinden de küçük ve uygun ayakkabı bulmakta zorlanıyor. Malesef biz plastik cerrahlar ayak büyütme gibi bir ameliyat yapmıyoruz. Bunun yerine, ayakkabı alıp, ayakkabının uç kısmına pamuk doldurarak ayakkabıları ayağına uygun hale getirebilir. Diğer yandan bazı ortopedi uzmanlarının ilizarov yöntemini (bacak uzatma) ayak parmaklarına da uygulayabildiklerini duyuyoruz.

estetik cerrahi SİLİKON İMPLANT İLE GÖĞÜS BÜYÜTME AMELİYATI OLMAK İSTİYORUM. BİR ÇOK CERRAH İMPLANTLARI MEME BAŞINDAKİ KOYU BÖLGEDEN KOYUYORMUŞ, AMA BENİM MEME BAŞIMDA KOYULUK NEREDE İSE HİÇ YOK. MEME BAŞI BELİRSİZ HASTALARA MEME İMPLANTINI NEREDEN YERLEŞTİRİYORSUNUZ?
» Silikon implantlar bildiğiniz gibi bir kaç yerden konuyor. Meme başı, meme altı, koltukaltı, karın germe sırasında karından ve göbek deliğinden (son iki yöntem ülkemizde uygulanmıyor). Meme başı, koltukaltından sonra, kalacak ameliyat izinin en az kaldığı bölgedir; fakat meme başı dediğiniz gibi koyu değil, cilt rengine yakın bir renkteyse, o zaman implantı buradan koyamayız çünkü ameliyat izi belli olur (meme başında ameliyat izinin belirsiz kalmasının sebebi, ameliyat izinin tam koyu alanın sınırına denk getirilmesidir). Bu durumda en mantıklısı implantı koltukaltından yada meme altından koymaktır. Ayrıca meme başındaki koyu renkli alan çok ufak çaplı ise yine burası tercih edilmiyor, çünkü ufak meme başından implant yerleştirmek çok zor olabilir.

BAZI ARKADAŞLARIMDAN DUYDUĞUMA GÖRE MEME İMPLANTLARI GÖĞÜS KASI ALTINA KONMUŞ VE UZUN SÜRE AĞRI ÇEKMİŞLER. KAS ALTI KONAN MEME PROTEZLERİNDE GERÇEKTEN BU KADAR AĞRI OLUYORMU? estetik cerrahi
» Bu sorunun cevabı çok basit: implantı kasın altına koyuyoruz, yani kas bir miktar gerilecektir. Klasik ameliyat tekniğine göre implantı kas altına koyarken göğüs kasını alt-iç kısımdan bistüri ile biraz çizip zayıflatmamız gerekir (ki konacak implant, kası zorlamasın; implantı koymadan kası gevşetiyoruz yani). Kas yeteri kadar zayıflatılırsa ameliyattan sonra gereksiz yere gerilmeyecek, hastada ağrıya yolaçmayacaktır.
» Eğer implant konmadan kas çizilerek zayıflatılmazsa, kas altına konan implant eninde sonunda kası zorlaya zorlaya kendine uygun yuva açacak ve kas liflerinde ufak yırtılmalara yolaçacaktır; bu da hastada ağrıya yolaçacaktır.
» Kasın uygun şekilde zayıflatıldığı hastalarda nerede ise hiç ağrı olmaz (çünkü zaten göğüs kası ameliyat sırasında zayıflatıldığından, altına konan implant kası germiyordur, zorlamıyordur). Bir çok hasta ameliyattan bir kaç saat sonra evine gönderilmektedir.

İKİ AY ÖNCE SİLİKON İMPLANT İLE MEME BÜYÜTME AMELİYATI OLDUM. AMELİYATTAN ÖNCE GÖĞÜSLERİMDE HERHANGİ BİR ASİMETRİ YOKTU; AYRICA HER İKİ GÖĞSÜME DE AYNI İMPLANT YERLEŞTİRİLDİ. FAKAT AMELİYATTAN BERİ GÖĞÜSLERİM ARASINDA BİR ASİMETRİ VAR. HALBUKİ AMELİYATIMI İKİ DOKTOR YAPMIŞTI..GÖĞÜSLERİMDEKİ ASİMETRİ GEÇİCİMİDİR? SEBEBİ NE OLABİLİR?
» Bu soru karşılaştığım en enteresan sorulardan biridir. Aslında hasta cevabı, soru içinde de veriyor.
» Kısaca şöyle bir kuralımızdan bahsedeyim: iki taraflı yapılan tüm ameliyatlarda, her iki tarafı aynı doktor yapmazsa asimetri riski her zaman için olur. Kepçe kulak düzeltilmesi, yüz germe, meme küçültme, meme büyütme, göz kapağı estetiği gibi sağlı sollu ameliyatlardan bahsediyorum. Eğer ameliyat çabuk olsun diye, iki doktor aynı anda çalışırsa iki taraf arasında asimetri oluşabilir. Bu vakada da aynen böyle olmuş. Daha önce asimetrisi olmayan hasta, her iki tarafa aynı hacimde ve aynı model protez konmuş (hasta bana implantların İ.D. kartlarını göstermişti); fakat protezlerin konacağı alanı iki farklı cerrah açmış. Yani halk diliyle söylersek el farkı sebebi ile protezlerden birinin konacağı alan, diğerinden daha aşağıda, yada daha yukarıda yada daha büyük, yada daha küçük olarak açılmış; bunun sonucunda da asimetrik bir görüntü oluşmuş. Malesef böyle bir asimetri olduğunda da göğüslere istediğiniz kadar güzel şekil verin, iki taraf farklı olunca ameliyatın bir değeri kalmıyor. Tek düzeltme yöntemi ise malesef, ameliyatla protezlerin çıkarılıp, içerideki boşlukları simetrik hale getirmek ve yeniden protez yerleştirmek. Bu yüzden iki taraflı (sağlı sollu) tüm ameliyatlarda sağ tarafı da sol tarafı da aynı doktorun yapması gerekir; biraz daha vakit harcanır ama öyle olması da gerekir. Sonuçta hasta, ameliyatta verilen görüntüsü ile bir ömür geçirecektir, bu yüzden vakit harcamaktan kaçınmadan her iki tarafı da aynı cerrahın yapması gerekir..

MERHABALAR, HİPOSPADİAS HASTASIYIM, YAŞIM 25. BU YAŞTA AMELİYAT OLABİLİR MİYİM, AMELİYAT BAŞARILI OLUR MU?
» Hipospadias ameliyatları yetişkinlerde de yapılabilir. Bunun bir sakıncası yok. Yetişkin hastalarda, ereksiyon en büyük problemdir. Hipoapadias ameliyatından sonra dikişler daha iyileşmeden ereksiyon olursa dikişlerde açılma ve fistül dediğimiz, ameliyat yerinde idrar kaçaklarına yolaçan deliklere yolaçabilir. Bu yüzden yetişkin bir hasta hipospadias, ameliyatı olmuşsa ameliyattan sonra hastaya ereksiyonu önleyen ilaçlar başlanır. Bunun dışında, bir kaç gün için hastanın kadınlardan tamamen izole edilmesi de faydalı olabilir; eşi yanına alınmaz, odasına sadece erkek hastabakıcı girebilir vs..

BEN BİR KAÇ GÜN ÖNCE BİR ARKADAŞ GRUBUNDA BİR UYUŞTURUCU MADDE DENEDİM. BU HAFTA BURUN ESTETİĞİ OLACAKTIM, AMELİYAT İÇİN GÜN ALDIM. ACABA AMELİYAT İÇİN ALINAN TAHLİLLERDE UYUŞTURUCU KULLANDIĞIM ORTAYA ÇIKAR MI?
» Ameliyat için alınan kan tahlillerinde bu maddeler aranmamaktadır. Bu yüzden aldığınız uyuşturucu maddenin kalıntıları testlerde çıkmayacaktır. Siz yine de bir çok uyuşturucunun bir kez kullanmakla dahi bağımlılık yapabileceğini unutmayınız. Bunun dışında kokain kullanımının diğer uyuşturuculardan bir farkı vardır. Kokain burun yolu ile alınıyorsa burun içi mukozasını zayıflatır, kemikleri zayıflatır ve gereksiz kanamalara yolaçar.

BENİM BACAKLARIMDA BİR KONTUR SORUNUM VAR. BACAKLARIMIN ARASI ÇOK AÇIK. BU DURUMA PARANTEZ BACAK DENDİĞİNİ DUYDUM VE BU DURUM SİLİKON PROTEZLERLE DÜZELTİLEBİLİYORMUŞ. BU KONUDA BİLGİ VEREBİLİR MİSİNİZ?
» Bacaklardaki çarpıklığın sebebi çoğu zaman bacak arkasında bulunan ve bacaklara hacmini veren gastrocnemius kasının yetersiz gelişimidir. Bu kas zayıf ise bacaklar ince görünür ve iki bacak arası açık kalır. Bu kas kitlesi, hemen diz arkasından konan özel silikon implantlar ile büyütülebilmekte ve bacağın bu ince bölgesi kalınlaştırılabilmektedir; bu sırada çarpık görüntü de düzeltilmiş olur. Bu noktada şunu belirtmeliyim, bacağın diz üstü kısmı için böyle bir ameliyat yoktur, genellikle inceliği sorun olan diz altı kısımdır.



ÖĞRENCİLİK YILLARIMDAN BERİ UZUN YILLAR SPORLA İLGİLENDİM. BACAKLARIM BU YÜZDEN KASLANDI. ŞU AN BACAKLARIMIN KASLI OLMASINDAN ÇOK ŞİKAYETÇİYİM, BU YÜZDEN MİNİ ETEK GİYEMİYORUM, BACAKLARIMA UYGUN ÇİZME BULAMIYORUM. ALACAĞIM ÇİZMENİN AYAK NUMARASI UYUYOR AMA ÜST TARAFI BACAĞIM KALIN OLDUĞU İÇİN OLMUYOR, ÇİZMENİN FERMUARI KAPANMIYOR. BUNUN BİR ÇARESİ YOK MU?
» Kalın bacaklar aslında bir çok bayanın sorunu; ama bu sorunun ameliyatla düzeltilebildiği pek bilinmiyor. Bacakları inceltmenin bir çok yolu var fakat bu yöntemlerin bir çoğu ciddi anlamda brutal, yani zarar verici yada sonuçları kestirilemeyen yöntemler.. Bu yöntemlere kısaca değineyim..
» Bacakları (diz altı kısmı kasdediyorum) belirgin şekilde inceltmek, ancak bacak bölgesine hacim kazandıran gastrocnemius kasının (baldır kası) küçültülmesi ile mümkündür. Bu kası ufaltmanın bir çok yolu var, ama en çok kabul gören yöntem kasın iç tarafta bulunan büyük kısmının, kısmen alınması ile toplam kas kitlesinin ufaltılmasıdır. Bu ameliyat diz arkasından yapılır ve özel cerrahi ekipman gerektirir. Yalnız bu ameliyat son derece brutal bir ameliyattır ve hastanın önemli bir bacak kasının tamamen feda edilmesini gerektirir. Bu sebeple ben pek tavsiye etmem. Zaten dünyada da hemen hemen sadece bazı uzak doğu ülkelerinde yapılıyor; tayvan, kore gibi.
» Bacak kasını inceltmenin diğer yolları arasında bu kası besleyen sinirin kesilmesi yada botox enjeksiyonu ile zayıflatılması yer alır. Bu yöntem çok basittir ama sonuçları homojen olmayabiliyor; yani kasın bir yeri ufalırken başka bir yeri ufalmayabiliyor ve bacakta girintili çıkıntılı asimetik görüntü oluşabiliyor. Bu yüzden basit bir yöntem olsa da tavsiye edilmiyor.
» Bacak inceltmede umut verici bir yöntem de, kasın radyofrekans ile ufaltılmasıdır. Bu yöntem özel bir cihaz ve bu amaçla üretilmiş özel bir prob gerektirir. Kasın içine ilerletilen probdan radyofrekans verilerek kasta küçülme sağlanır. Radyofrekans, kas dokusunda homojen bir ufalma sağlayarak kas hacminin küçülmesini sağlar. Hem kas fonksiyonu korunmuş olur, hem de kas ufaldığından bacak kalınlığı azalır. Aynen uygun olmayan sıcaklıkta yıkanan pamuklu bir giysinin çekmesi gibi kas küçülüyor. Radyofrekans ile bacak inceltme, bugün için en mantıklı çözüm olarak görünüyor..

DAHA ÖNCE 3 KEZ FUT YÖNTEMİ İLE SAÇ EKTİRDİM AMA BAŞARILI OLMADI. ENSEMDE DE UZUNCA BİR DİKİŞ İZİ KALDI. BENİM GİBİ ESKİ FUT YÖNTEMİ İLE SAÇ EKTİRENLERE DÜZELTME YAPIYORMUSUNUZ? ENSEMDEKİ İZDEN KURTULMA ŞANSIM VAR MI?
» Malesef daha çok eskiden uygulanan bir saç ekim yöntemi olan FUTda enseden uzunca bir saçlı deri parçası alınıyor ve bu deri parçasındaki kökler ile saç ekimi yapılıyordu. Yöntemin doğası gereği alınabilecek kök sayısı sadece deri parçasının büyüklüğü ile sınırlı idi. Hem yeteri kadar saç kökü ekilemiyordu, hem de ensede dikilen yerde uzunca bir dikiş izi kalıyordu. Bugün artık çok daha modern bir yöntem olan FUE yapılmaktadır. FUE yönteminde saç kökleri tek tek alınır; cilt kesilmez. Bu sayede ensedeki her yerden saç kökü alınabilir, hatta gerekirse göğüs kılları, sırt kılları dahi alınabilir. Hem daha geniş bir alandan daha fazla saç kökü alınabilir, hem de kesi yapılmadığı için ensede dikiş izi de kalmamaktadır. Bugün FUE yapılan hastaların bir kısmı eskiden FUT ile saç ektirmiş hastalardır, hem saç ekim alanlarına sıklaştırma yapılmakta, hem de ensedeki dikiş izi üzerine saç kökü ekilerek izin kaybolması sağlanmaktadır.

GÖĞSÜMDE HİÇ KIL YOK.. SAÇ EKER GİBİ GÖĞÜS BÖLGESİNE DE KIL EKİLEBİLİR Mİ?
» Göğüs kılı tabii ki ekilebilir. Yalnız ekim yapılacak alan geniş ve enjeksiyonlara karşı duyarlı bir bölge olduğundan, ekim sırasında mutlaka sedasyon da (hafif uyutma; narkoz değil) yapılması gerekir. Bu hastalarda özellikle hemen boynun altındaki alana, orta ve göğüs bölgesinin üst kısmına daha yoğun kıl ekilmektedir; çünkü bu hastalar genellikle gömlek yakasından göğüs kıllarının görünmesini arzulamaktadırlar. Ekim sonrası görüntü genellikle son derece doğal olur. Orta hatta, tam göğüs kemiği üzerine kök ekmekten mümkün olduğunca kaçınmak gerekir; çünkü bu bölge izlerin kötü kaldığı bir bölgedir; saç köklerini ekmek için açılan kanallardan geriye ufak izler kalabilir; bu bölgeden kaçınılırsa saç ekiminden son derece doğal sonuç alınan bir bölgedir.


ÇOCUKKEN GEÇİRDİĞİM BİR RAHATSIZLIK SONUCU TESTİSLERİMDEN BİRİ AMELİYATLA ALINMIŞ.. EVLENMEYİ DÜŞÜNÜYORUM VE BİR TESTİSİMİN EKSİK OLMASINDAN ÇOK RAHATSIZIM. ALINMIŞ OLAN TESTİSİN YERİNE PROTEZ KONABİLİR Mİ?
» Tabii ki konabilir. Bu amaçla üretilmiş silikon testis implantları vardır. Ameliyat genellikle testis cildinin (scrotum) alt kısımlarından yapılır. Oldukça kısa süren, nerede ise kansız bir ameliyattır. Testisin alındığı boşluğa ulaşılınca içeri silikon testis implantı konulup, ciltteki kesi dikilir. Dikiş yeri iyileştikten sonra (10 gün içinde) dikiş izi görülemeyecek kadar silikleşir. Son derece iyi sonuç alınan bir ameliyattır. Burada tek önemli nokta, konacak silikon testis implantının, hastanın sağlam testisi ile aynı büyüklükte olmasına dikkat edilmesidir. Firmalar genellikle çocuklara ve yetişkinlere uygun bir çok ebatta protez sağlarlar. Sizer denen, uygun ebatı tespit etmemize yarayan deneme protezleri genellikle bir ipe dizili olarak (tespih gibi) gelir; biz bu çeşitli ebatlardaki sizer implantları sağlam testisle karşılaştırarak hangi boy implantı yerleştireceğimize karar veririz. Böylece simetrik ve doğal bir görüntü elde edilir.


estetik cerrahiZiyaretçilerim hangi ülkelerden (son 24 saat):

ip-location

 
 


,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸ Bu site, en iyi şekilde, en az 1280 X 800 çözünürlük, İnternet Explorer son sürüm ile ve hızlı bir internet bağlantısı ile görüntülenir,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸¸